Akupunktur – Ozon – Mezoterapi – Proloterapi

Neden Akupunkturu Tercih Etmeliyiz

Akupunktur üzerinde akademik çalışmalar yapılan, Dünya Sağlık Örgütü onaylanmış bir tedavi yöntemidir.

Tedavilerde iki sonucun buluşması amaçlanır:
1. Etkinlik
2. Zararsızlık

“Etkin olmayan bir yönteme tedavi demek olası değildir. Peki, akupunktur etkin midir?”
Akupunktur, tedavi kapsamına aldığı;
-Saman nezlesi, astım, alerjik deri hastalıkları dahil hemen tüm alerjik hastalıklarda;
-Migrenden depresyona, yakın dönem felçlere kadar sinir sitstemi hastalıklarında;
-Gastrit ve kabızlık başta olmak üzere sindirim sistemi rahatsızlıkları;
-Kronik vajinitler ve adet düzensizlikleri, menapoz şikayetleri, hatta bebeğin rahime tutunma olasılığını arttırmak için;
-Bel ve boyun fıtıkları dahil omurga problemleri, artritler, myaljiler gibi eklem ve kas rahatsızlıklarında;
-Hipertansiyon dahil dolaşım sistemi hastalıklarında,
-Başlangıçta yakalanabilirse diyalizle sonuçlanabilecek düzeydeki nefritler dahil böbrek ve boşaltım sistemi problemlerinde;
Ve daha birçok rahatsızlıkta, yetkin bir tedavi yöntemidir.
Bu durum, akupunkturun, Dünya Sağlık Örgütü tarafından tedavi edici yöntemler arasına alınmasıyla tescil edilmiştir.

“Zararı karından fazla olan bir yöntem tercih edilemez. Akupunkturun zararı var mıdır?”
Her hasta için steril iğne açılır ve hern kullanımdan hemen sonra sterilize edilir, yine hastanın kendisine kullanılır. Yani, bulaşıcı hastalık riski yoktur.
Yalnızca iğne batarken küçük bir acı hissi ihtimali vardır. O da genellikle hasta yorgun, uykusuz ya da aşırı stresli olduğunda yaşanır. Hastanın sakinleşmesi için bir süre beklenerek acı hissinin, noktanın merkezine iğne batırmak suretiyle de ağrının önüne geçilebilir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir