Akupunktur – Ozon – Mezoterapi – Proloterapi

slayt-1
slayt2
slayt3
slayt4
slayt-5
slayt-6
slayt-7
previous arrow
next arrow

Migren Tedavisi

Akupunktur tedavi yöntemiyle sempatik ve parasempatik sistemler arasındaki denge yeniden kurulur ve beynin oksijen ve enerji kullanım yolları rehabilite edilir.

Migren nedir?

Sıklığı değişken nöbetler halinde gelir. Genellikle başın bir yarısın tutan oldukça şiddetli ve keskin bir baş ağrısıdır. Ağrı krizini ışık, ses, yoğun kokular, aşırı aktivite, üzüntü, uyku düzeninde değişiklik, sigara, alkol, adet dönemi, ya da kan basıncındaki yükselme veya düşme, bazı yiyecekler (tiramin içerikli) gibi uyaranlardan bir ya da birkaçı tetikleyerek başlatabilir.

Şiddetli ağrıya tansiyondaki değişiklikler, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi eşlik edebilir. Ağrı krizi bir günün bir kısmından bir kaç güne kadar uzayabilir. Migren ağrılarında, ağrı kesiciler ağrıyı tümüyle ortadan kaldıracak düzeyde etkili değildirler.

Nasıl oluşur?

Bu 40’ta birlik orana rağmen beyin, tüm vücudun kullandığı toplam enerjinin yaklaşık 6-7’de birini kullanır. Başka bir ifadeyle, beynimiz vücudumuzun geriye kalan kısmına oranla 6-7 kat daha fazla enerji tüketir.

Vücudumuzun diğer hücreleri, hemen her şeyi enerji kaynağı olarak kullanabilirken, beyin hücreleri yağları, proteinleri ya da başka herhangi bir şeyi kullanarak enerji üretemezler. Beyin dokusunda kullanılan enerji biçimi yalnızca glikozdur.

Isıya son derece duyarlı olan, düzgün çalışabilmesi için dengeli ve düzenli şartlara muhtaç olan beynimizin dış ortamla hiç bir teması yoktur. Aksine kemik bir muhafaza kabı içerisindedir. Ayrıca, iki kat kalın kılıfla ve bir kat da ince zarla çevrelenmiştir. Dolayısıyla ihtiyaçlarını dış ortamdan sağlayabilmesi de, güçlü faaliyeti sonucu açığa çıkan ısıyı doğrudan dış ortama atarak uzaklaştırması da neredeyse imkansızdır.

Özellikle aşırı zihin faaliyeti gerektiren durumlarda glikoza ve oksijene daha fazla ihtiyaç duyar. Açığa çıkan ısı ise düşünceyle orantılı olarak defalarca artabilir.

Beynin gerek ihtiyacı olan enerjinin devamlılıkla sağlanması, gerekse soğutulması ancak kanlanmayla, dolayısıyla damar- dolaşım sistemi ile sağlanır. Bu nedenle dolaşım sistemindeki en ufak bir yavaşlama ya da aksama, beynin ihtiyacı olan enerji ve oksijen akışında da yavaşlama anlamına gelecektir. Isının uzaklaştırılması da aynı oranda aksayacaktır.

Beyin dokusundaki ısı artışı damarlarda genişlemeyle sonuçlanır. Aynı zamanda aşırı faaliyet sonucu açığa çıkan bol miktardaki karbondioksit de damar genişlemesini destekler. Damarlardaki bu genişleme başlangıçta kan akışının yavaşlaması ile sonuçlanır. Beyin hücrelerinin beslenmesi ve atık maddelerin uzaklaştırılması aksar. Bu durumda künt ve genelleşen bir ağrı oluşur.

Bu duruma tepki olarak salınan maddeler kılcal damarları daraltır ve özellikle küçük (diyastolik) tansiyonu yükseltir. Bu hızlı değişim önceki ağrıya oranla daha keskin, belirgin ve bölgesel ağrıların oluşumuna yol açar.

Gerilim tipi baş ağrılarının tarifi böyledir. Bu durum tekrarlandıkça ağrının oluşumu kolaylaşır. Migren ise, bu tablonun tekrarlandıkça oturduğu ve daha keskin ve sürekli bir hal almaya başladığı dönemin adıdır.

Tedavi edilebilir mi?

Akupunktur tedavi yöntemiyle vücudun iki farklı makro refleks sistemleri olan sempatik ve parasempatik sistemler1 arasındaki denge yeniden kurulur ve beynin oksijen ve enerji kullanım yolları rehabilite edilir.

Bizim kullandığımız yöntem, modern tıp hekimlerinin geleneksel yöntemler üzerinde çalışırken fark edip geliştirdikleri kulak akupunktur yöntemidir. Bu tedavi yöntemi modern tedavi protokolleri içerisinde migren hastalığı için kolay ve kalıcı tedavi yolu olarak alternatifsiz bir yer edinmiştir. İyileşme için haftada 2-3 seanstan 4-6 haftalık bir süre yeterlidir.

Dr. M. Salih Özaytürk

  1. Sempatik sistem: Vücudu gündüz işlevleri için hazırlayan bir dizi sinir sistemi refleksinin bütününe verilen isimdir. Örneğin, terleme, vücut ısısı düzeni, kalp ritminin düzenlenmesi gibi.

    Parasempatik sistem: Gündüz çalışan organlarımızın ihtiyacı olan besinleri hazırlamak ve gündüz açığa çıkan atıkları daha rahat uzaklaştırmak için yapılan bir dizi sinirsel düzenlemedir. Böbreklerin çalışma düzeni, karaciğerin kanda biriken zehirli maddeleri temizlemesi, sindirim işlevinin tamamlanması gibi. Elbette ki vücuttaki temizleme ve besin hazırlama işlevleri -bir şehrin sokaklarının, trafiğin olmadığı gece saatlerinde daha rahat temizlenebilmesi, fırınların ve yemek firmalarının yemek ihtiyacının pek olmadığı erken vakitlerde daha rahat çalışmaları gibi- gece daha rahat yapılabiliyor. ↩︎