İnsan vücudunun temel işlevi, çevreyi algılamak ve hareket etmektir. Görmek, koklamak, yoklamak, eylemin yönünü belirlemek için gereklidir. Hareket edemeyen iç organlar ise, hareketli olan organlara gerekli maddeleri gereğince sağlamak, vücutta
İnsan vücudunun temel işlevi, çevreyi algılamak ve hareket etmektir. Görmek, koklamak, yoklamak, eylemin yönünü belirlemek için gereklidir. Hareket edemeyen iç organlar ise, hareketli olan organlara gerekli maddeleri gereğince sağlamak, vücuttan uzaklaştırılması gereken atık maddeleri atılabilir hale getirmek ve atmak için çalışırlar. Bu tanımın haricinde yer alan tek organ beyindir, o da işlerin organizasyonunu üstlenmiştir.
İnsan vücudunun gündüz ve gece işleyişi hareket eden ve edemeyen organların işlevleriyle yakından ilgilidir. Vücudumuz gündüz ritmine geçtiğinde gece ritmine oranla farklılıklar meydana gelir. Bu hormonal ve işlevsel farklılıklar, daha çok, istemli olarak hareket ettirebildiğimiz organlarımızın, yani azalarımızın ve kaslarımızın verimli çalışmasını sağlamaya yöneliktir.
Gece ise, vücuda gıda ve enerji temin eden, hareket etmek için değil de hareket eden organlara hizmet eden diğer organlarımız daha rahat çalışırlar. Gündüzün yükünden kurtulan bu organlar hem işleyişlerini düzenler hem de gündüz için hazırlıklar yaparlar.
Gerek gündüz için hazırlanan organlarımızın hakkını vermemek, yani onları ihtiyaçları olan hareketten mahrum bırakmak, gerekse, gece hazırlanması gereken organlarımızın ihtiyacı olan sükuneti onlara uyku ile sunmamak bu görev birlikteliğini bozarak vücudun tümü için sakıncalı sonuçlara yol açarlar.
Yine, hareket ve dinlenme ihtiyacımızın gereğinden fazlası da, sağlığımız için sorunlu bir alana geçmemize neden olur. Gereğinden fazla hareket, hareket eden organlara hizmetle görevli organlarımızın normal mesai ile temizleyebileceklerinden daha fazla atık madde birikimiyle sonuçlanır. Bu birikimi temizlemek için karaciğer ve böbreklerimiz fazla mesai yapmak zorunda kalır ve yorulurlar. Gereğinden fazla uyku ise kaslarımızı tembelleştirerek hareket isteğimizde azalmaya neden olur, bu da vücudumuzda gıda ve enerji birikmesini netice verir.
Ayrıca, hareket ve dinlenme arasında olması gereken dengenin bozulması, bir çok hormonal rahatsızlığın da açığa çıkmasını kolaylaştırır.
Yapmamız gereken ise oldukça basittir: Stres oluşturmaksızın yeterince hareket etmek, eğer şehir yaşantısı buna izin vermiyorsa, irademizi kullanarak bu hareketi egzersizlerle ve rahat yürüyüşlerle gerçekleştirmek; gece uykusundan yeterli miktarda istifade ile, vücudumuzun yeni güne hazırlanmasına izin vermektir.
Dr. Mehmet Salih Özaytürk