İnsanın yaşamak için enerjiye, temel madde ve elementleri almaya ihtiyacı vardır ki, buna beslenme denir. ihtiyaç sevkiyle alınan şeylerin olması gereken miktarının vücuda elbette ki faydası vardır. Ancak kararından fazla alınan herhangi bir şeyin, gerçek
İnsanın yaşamak için enerjiye, temel madde ve elementleri almaya ihtiyacı vardır ki, buna beslenme denir.
ihtiyaç sevkiyle alınan şeylerin olması gereken miktarının vücuda elbette ki faydası vardır. Ancak kararından fazla alınan herhangi bir şeyin, gerçek bir ihtiyaçtan alınmadığı açıktır. ihtiyaç fazlası alınan maddeler ise vücutta birikime yol açarlar, vücudun normal işleyişinin önünü tıkayarak bozar ve hastalıklara neden olurlar.
Normalde, dilimizden hücrelerimize kadar, ihtiyacımız olan maddelerin ne olduğunu ve bu maddelerin ne kadarına ihtiyacımız olduğunu bildiren hassas ölçücükler, gizli minik laboratuvarlar vücudumuzda yerleştirilmiştir. Ne var ki, yanlışta ısrar alışkanlıklara dönüşerek bu gizli laboratuvarların işlevini de bozar. Örneğin sigara dumanını hangi bebeğin yüzüne savursanız rahatsızlık belirtisini halinde seyreder, yüzünde okursunuz. Oysa yanlışta ısrarın sonucu değişen ölçüler, o zararlı maddeden keyif almamıza ve o madde sanki temel ihtiyaç maddemizmiş gibi davranmamıza neden olur.
Bu durumdan kurtulmamız için tersine bir süreci başlatmamız gerekecektir. İhtiyacımız olan besin maddelerini ve miktarlarını, lezzet alışkanlığı ve bağımlılıklar nedeniyle dengeleri şaşmış olan iç danışma merkezlerimize sormaktan ve onların verdiği kararlara uymaktan vazgeçerek dışarıdan belirlememiz gereklidir. işte beslenme diyeti budur.
Yani, bir insanın yaşadığı çevreye, iklim koşullarına, vücudunun normal işlevlerine göre alması gereken enerji miktarını ve çeşitliliğini dışarıdan belirlememize, o kişinin beslenmesini alışkanlıklarının yönetmesine izin vermeyişimize beslenme diyeti diyoruz.
Belirlenen bu miktardan fazlasını almaması için uygulanan yöntemlere de destek tedavileri diyoruz. Örneğin bazı bitkisel çaylar, hastanın varsa diğer rahatsızlıklarına zarar vermemeleri şartıyla iştahı azaltabilir, biriken enerjinin kaybına yardımcı olabilirler.
Akupunktur tedavi yöntemi ise, bozulan iç dengeleri yeniden düzenleyerek işleyişinin orjinal haline dönmesine, hastanın bağımlılıklarını tedavi ederek arzulanan diyetin uygulanmasına ciddi anlamda zemin oluşturabilmektedir..
Dr. M. Salih Özaytürk