Akupunktur öncelikle bölgesel kanlanmayı artırır ve sıkışmanın yol açtığı ödemi çözer. Böylece sinir kökleri ve omurilik basısı azalır. İlerleyen seanslarda diskte toparlanma ve canlanma görülür.
Fıtık Nasıl Oluşur, Tedavisi Nasıldır?
Bel ve boyun fıtıklarının temelinde yatan nedeni anlamak için omurgamızın yapısına göz atalım. İnsanlarda omurga sırtın tam ortasında baştan kuyruk sokumuna kadar uzanan yarı hareketli kemikler zinciridir. Bu zincirin her bir halkasına omur ya da vertebra denir. Omurların arka tarafında kemik halka şeklini alır ve ortasından omurilik geçer; ön tarafında ise iki omur arasında diskler yar alır. Vertebra diskleri sisteme hareket kabiliyeti kazandırmak ve zincirin halkalarını bir diğerine bağlamak için esnek ve sağlam bir yapıdadır. Ortasında ise jel kıvamında bir madde vardır.
Vertebral disk fıtığı ise omurların arasındaki disklerin bozularak gevşemesi sonucu oluşur. Vertebral disklerin merkezinde yer alan jel kıvamındaki madde etrafa taşarak baskı yapar. Omur iliği ve omurilikten ayrılan sinirleri sıkıştırır. Fıtığın etki ettiği omurilik seviyesine veya sıkıştırdığı sinire göre vücutta yansımaları olur. Eğer belde siyatik siniri sıkıştırırsa siyatik adıyla bilinen bacak ağrılarına neden olur. Boyun omurları seviyesindeyse ellerde, kollarda uyuşma, ağrı ve güç kaybı yaşanabilir. Bazen baş dönmesine neden olarak vertigo olarak da bilinen rahatsızlığa yol açar.
Omurga fıtıklarının akupunkturla tedavisine gelince, akupunktur omurganın tüm seviyelerindeki fıtıklarda rahatlıkla tercih edilebilir. Akupunkturun tedavide tercih edilmemesi gereken tek durum, fıtıklaşan disk maddesinin diskten koparak omurilik kanalına düştüğü durumdur. Bu durumda cerrahi yöntem acilen tercih edilmelidir.
Akupunktur öncelikle bölgesel kanlanmayı artırır ve sıkışmanın yol açtığı ödemi çözer. Fıtıklaşan bölge geri çekilir; böylece gerek sinir kökleri, gerekse omurilik serbestlenir. İlerleyen seanslarda diskte toparlanma ve canlanma görülür. Tedaviden bir yıl kadar sonra yapılan, tedavi öncesiyle karşılaştırmalı tahlillerde bu durum gözlenebilir.
Tedavi süreci 12-15 seans civarındadır. Uygulama haftada 2-3 seans aralığında tercih edilebilir.
Dr. M. Salih Özaytürk